
Şişenin hikayesiyle başlayacak olursak, aslında tamamen özel bir tasarım ürünü. Ama geçmiş zamanlardan gelen havası bir kaç tane de şehir efsanesi katmış şişeye. Yıllar önce şarap üreticisinin mahzenleri yandığında bir tek şişeler sağlam kalmış ve onlar da sıcağın etkisiyle deforme olmuşlar. Üretici de bir çeşit imza olarak şişeyi bu şekilde üretmeye karar vermiş. Artık ne kadar doğruysa...
Sonuçta şarabı içtikten sonra şişe de güzel bir dekor olarak bize kaldı. İçmeden önceki notları söyleyecek olursak, La Fiole du Pape'ı tüm Fransa'da özgün kılan şişesi dışında bir özelliği daha var. La Fiole sadece tek bir yılın vintage'ı değil, bir kaç tane senenin kupajı olarak üretiliyor. Dolayısıyla şişenin üstünde herhangi bir sene ibraresine rastlamıyorsunuz. Bu da Fransa'da üretilen tüm kırmızı şaraplar arasında vintage üretilmeyen tek şarap yapıyor La Fiole'yi.
Şarabın özelliklerine gelecek olursak, bildiğiniz gibi Chateauneuf du Pape Fransa'da tüm apelasyonlar arasında bir şişeye en fazla sayıda üzüm çeşidini (13 çeşit kırmızı üzüm) sokabildiğiniz bir apelasyon. Chaputier gibi mono sepaj (tek çeşit üzümden) şarap yapan üreticiler %100 Grenache kullanırken diğer üreticiler ise yine Grenache ağırlıklı kupajlarında Cinsault, Shiraz, Mourvedre, Muscardin, Counoise gibi üzümler de kullanıyorlar. La Fiole ise Grenache'ın yanında Shiraz, Mourvedre ve Cinsault kullanmış. Şarabın alkol derecesi %14,5.
Şarabı açtığımızda oldukça kaliteli bir doğal mantar kullanıldığını görüyoruz ancak şarabı yıllarca bekletecek uzunlukta bir mantar değil. Zaten La Fiole de 5-7 yıl arasında bir maksimum bekletme süresi öngörmüş. Şarabın rengi ise Mourvedre, Shiraz gibi koyu kırmızı, yakut rengi veren üzümlere rağmen açık ve parlak bir renk olarak kalmış. Bir Chateauneuf içerken en görkemli an tabii ki burnunuzu kadehe soktuğunuz an. Bir kırmızı şarabın bu kadar kuvvetli aromaları olması gerçekten müthiş. İlk gelen notlar tabii ki kırmızı meyveler oluyor. Son derece canlı aromaların arasından bahartımsı tatlar da duyabiliyorsunuz. Yine bölgede sıkça kullanılan büyük fıçılar, şarabın aromalarını hiçbir şekilde gölgelemeden şaraba hafif vanilya kokuları da katıyor. Ancak aldığınız ilk yudumla nasıl bir şarap içtiğinizi anlıyorsunuz. Bu kadar yüksek aromalar, %14 üstünde bir alkol oranı, çok kuvvetli bir fıçıda yumuşatılmamış olması ve çok yüksek tanenli üzümlerden yapılmıyor olmasına rağmen müthiş bi dengesi var şarabın. Orta uzun bitişli, müthiş aromatik ve kuvvetli bir şarap. Terroir'ı çok iyi bir şekilde yansıtıyor. Dolayısıyla La Fiole bölgenin hakkını veriyor ve bizim gibi Chateauneuf du Pape meraklılarını da mutlu ediyor. Bu arada sadece bizi mutlu etmemiş, yine bölgenin gelişmesinde çok ciddi bir rol oynamış ve Chateauneuf'ün dünya genelinde bilinirliliğini arttırmış olan Robert Parker da bu şaraba 90 puan vermiş. Puanlara ve notlara her zaman çok takılmamak gerek ama Robert Parker Chateauneuf du Pape ile ilgili bir yorum veriyorsa ilgilenmek lazım, zira bölgedeki üreticiler de kendisine son derece müteşekkir.
Uzun lafın kısası biz oldukça beğendik şarabımızı. Nasıl içtiniz diye soracak olursanız, Günaydın'dan aldığımız bonfile dilimlerini (lokum) döküm tavada yaptık ve şarabın yanında gerçekten harika oldu.